Halep’te Alevi türbesine saldırı görüntüsü sonrası Alevilerin protestoları birçok bölgede çatışmalara dönüştü

“`html

Suriye’nin Halep şehrinde Alevi toplumu için manevi önemi yüksek olan Hüseyin bin Hamdan el-Hasibi türbesine yönelik gerçekleştirilen saldırı ve türbe görevlilerinin hayatını kaybettiği anlara dair görüntülerin yayılması, Alevi toplulukları arasında çeşitli protestolara yol açtı. Saldırının, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ve destekçilerinin 30 Kasım’da Halep’i kontrol altına almasının hemen sonrasında gerçekleştiği bildiriliyor. Video görüntülerinin, Şam’ın ele geçirilip geçici hükûmetin kurulmasından önce kaydedildiği iddia ediliyor. Suriye Geçici Enformasyon Bakanı Muhammed el Ömer, Halep’te türbenin yakıldığına dair internette dolaşan videoların eski olduğunu belirterek, yeni yönetimin göreve başlamasının ardından benzer bir olayın meydana gelmediğini ifade etti.

Protestolara müdahale edilmesi, ülke genelinde şiddet olaylarını tetikledi. Alevi topluluğunun tepkisini bastırmak amacıyla özellikle başkent Şam ile Lazkiye ve Tartus’ta askeri güçler konuşlandırıldı. Müdahaleler sırasında güvenlik güçlerinin sivillere ateş açtığı yönündeki iddialar artarken, ülkede devrik Beşar Esad yönetimine bağlı Şebbiha gruplarına yönelik bir insan avı başlatıldı.

Golan Tepeleri üzerinden Suriye’nin güneyine ilerleyen İsrail askeri birliklerine yönelik IŞİD destekçileri tarafından silahlı saldırı gerçekleştirildi. İsrail’in bölgeden çekilmesini talep eden protestoların ardından, İsrail tankları yerleşim alanlarına girdi. Ülkenin kuzeyinde Türkiye destekli Suriye Millî Ordusu (SMO) ile PYD/DSG (Demokratik Suriye Güçleri) arasındaki çatışmalar giderek tırmanıyor. Kobani ile Münbiç arasında yer alan Tişrin Barajı ve Karakozak köprüsünün kontrolü amacıyla SMO, saldırılarını yoğunlaştırdı. PYD/DSG’nin karşı taarruzlarıyla çatışmalar geniş bir alana yayıldı. PYD/DSG güçlerinin, Münbiç yönüne doğru ilerlediği iddia edilmekte.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), kimliği belirlenemeyen silahlı şahısların Halep’in Meyselun bölgesindeki “Ebu Abdullah el-Hüseyin el-Hasibi” türbesine saldırarak beş görevlinin ölümüne sebep olduğunu bildirdi. Sosyal medyada yayılan görüntülerin ardından, Humus, Hama, Tartus ve Lazkiye’de Aleviler’in yanı sıra Dürzî ve Hıristiyan topluluklarının da olduğu kalabalık gruplar protesto gösterileri düzenlemeye başladı. Protesto hareketleri hızla Şam ve diğer şehirlere yayıldığında, Suriye’nin geçici yönetimi gösterileri dağıtmak amacıyla ağır silahlı gruplar gönderdi. Göstericilere karşı açılan ateş sonucu birçok kişi hayatını kaybetti ya da yaralandı. Olayların yaşandığı bölgelerde geçici hükümet tarafından sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve takviye güçlerin olaylara müdahale etmesinin ardından Şebbiha gruplarına karşı bir operasyon başlatıldı. Bu operasyonlar kapsamında gözaltına alınanların sayısı binleri buldu.

Saldırı zamanı eski mi?

Olayların yatıştırılması adına geçici hükümetin yaptığı açıklamada, türbe saldırısının eski bir olay olduğu ifade edildi. Suriye Geçici Enformasyon Bakanı Muhammed el Ömer, Halep’te türbe yakılmasına dair dolaşan görüntülerin eski olduğunu iddia ederek, yeni yönetim göreve geldikten sonra böyle bir saldırının meydana gelmediğini savundu. Çeşitli dini ve tarihi mekanları koruma konusunda kararlılıklarını tekrar eden hükümet, “Ulusal ve insanlık açısından önemli mirasımızı koruyacağız” dedi. Şam yönetimi, yeni yönetimi protesto gösterilerinin sorumlusunu İran Devrim Muhafızları ve Lübnan Hizbullahı olarak gösterdi.

İran’a “Suriye’de kaos yayma” suçlaması

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, Suriye’de yeni yönetimi ele alan bir açıklama yaparak, “Suriye’de kazandığına inananların sabırlı olması gerekir, zira birçok gelişme yaşanacak” dedi. Bu açıklama üzerine Suriye’nin Geçici Yönetimi Dışişleri Bakanı Es’ad eş-Şeybani, İran’a Suriye halkının iradesine ve ülkenin egemenliğine saygı göstermesi gerektiğini hatırlattı. Şeybani, “Onları Suriye’deki kaosu yaymaktan men ediyoruz ve özellikle son açıklamaların sonuçlarından sorumlu tutuyoruz” sözlerini sarf etti.

Humus’ta çatışmalar sürüyor

“Başlarındaki sarıkla asacağız”

Suriye’nin geçici yönetiminin askeri güçleri, protesto gösterilerinin yoğun olarak yapıldığı birçok yerde kapsamlı operasyonlar düzenliyor. Aynı zamanda Suriye’nin kuzey ve batısından HTŞ ile SMO grupları, gerginlik süren bölgelere takviye gönderiyor. HTŞ’nin önemli isimlerinden Cemil Hasan, canlı yayında göstericileri tehdit etti. Gösterici grupları “İran ve Esad’tan arda kalanlar” olarak tanımlayan Hasan, “Sokağa çıkan herkes bilmelidir ki, tüm askerî gücümüz devrede ve sizleri en sert şekilde cezalandıracağız. Humus, Lazkiye ve Tartus’ta barışı sağlama operasyonu başlatılmıştır. İran’ın talimatlarını yerine getirenleri başlarındaki sarıkla asacağız” dedi.

IŞİD’den İsrail askerlerine çatışma

Golan Tepeleri’nde kontrolü sağlamış olan İsrail askeri güçleri, IŞİD grupları tarafından protestoya maruz kaldı. Protesto eylemi sırasında tekbir getiren gruplar, İsrail askerlerine ateş açtı. Bu olayın ardından, İsrail bölgede tanklar eşliğinde operasyon düzenlemeye başladı. Stratejik noktalara tanklar konuşlandırılırken, birkaç köyde de operasyon gerçekleştirildi.

İsrail askeri birlikleri, birçok köy üzerindeki kontrolü sağlayarak halka, sahip oldukları silahları teslim etmeleri için süre tanıdı. Bölgedeki aramalarda çok sayıda silahın ele geçirildiği bildirildi.

SMO ve PYD/DSG çatışmaları devam ediyor

Tel Rıfat ve Münbiç’ten çekilerek Fırat’ın batısında tamamen boşalan PYD/DSG ile SMO silahlı güçleri arasındaki çatışmalar, ABD’nin girişimi ile sağlanan ateşkesin sona ermesinin ardından yeniden alevlenmiş durumda. SMO grupları, Tişrin Barajı ve Kobani’ye (Ayn el Arap) açılan Karakozak köprülerini elde etme amacıyla saldırılarını yoğunlaştırdı. PYD/DSG’nin karşı taarruzu sonucunda, SMO geri adım atmak zorunda kaldı. Saldırı sonrasında Fırat’ın batısına geri çekilen PYD/DSG ile SMO arasında Münbiç çevresindeki çatışmalar devam etmekte.

Çatışmaların sona ermesi için bölgede ABD’nin arabuluculuğunda girişimlerde bulunulmakta.

“`

Related Posts

TKP’den 12. yılında Gezi anması: ‘Bu halk size diz çökmez boyun eğmez’

Türkiye Komünist Partisi Gezi Direnişi’nin 12. yılında bir anma düzenledi. Söz konusu etkinliğe katılan partililer ‘Bu halk size diz çökmez boyun eğmez’ sloganları attı. Yapılan açıklamada “Bütün çabaya rağmen Gezi, artık bu ülkenin emekçilerinin hafızasından silinemez. Aynı iki ay önce gördüğümüz gibi, seçme seçilme hakkına sahip çıkan, ayağa kalkan milyonlar, her seferinde Gezi’yi bir nostalji olarak değil, yarım kalmış bir hissiyatın mirasi olarak hatırlıyor” ifadeleri kullanıldı.

Sağlık Bakanlığı’ndan ‘evlilik’ şartı iddialarına yalanlama

Sağlık Bakanlığı, 25 yaş altı kadınların yalnızca evliyse jinekoloji randevusu alabildiği yönündeki iddiaları yalanladı.

Diplomatik kaynaklardan Kobani iddiasına yalanlama

Diplomatik kaynaklar: “Al-Monitor haber sitesinde yayınlanan, ‘US Syria envoy Barrack calls Kurdish SDF chief Kobane as Turkey mulls meeting’ başlıklı haberde Türkiye ve ülkemiz makamlarıyla ilgili olarak yer alan iddialar doğru değildir.”

Yunanistan’dan Türkiye’ye haddini aşan tehdit: ‘Vazgeç’ dediler

Avrupa Birliği, savunma alanında ciddi bir hamleye hazırlanıyor. Dün kabul edilen SAFE (Savunma Sanayii Acil Destek Aracı) ile üye ve aday ülkelerin savunma harcamalarını artırmaları amaçlanıyor. Toplam maliyeti 800 milyar doları bulacak projede …

Kayıp ihbarı yapılan yaşlı adam ölü bulundu

Samsun’un Yakakent ilçesinde bir gündür haber alınamayan yaşlı adam, ormanlık alanda ölü bulundu.

İğrenç olay… Küçük kıza insan dışkısı yediren üvey annenin cezası belli oldu

Kayseri’de, üvey kızı B.Y.’ye (7) hakaret edip, eziyet ederek insan dışkısı yedirdiği suçlamasıyla tutuksuz yargılanan Fatma Y. (40), Kayseri 16’ncı Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Karar, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi tarafından oy birliğiyle onandı.